Parmağı Ağzında Kalmak
-
şaşakalmak, şaşmak, hayret etmek
-
"Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu."
(Reşat Nuri Güntekin)
-
"Hele geçen gün o Meşincioğlu Kerim Bey'e yaptığın işe parmak ısırdım."
(Reşat Nuri Güntekin)
-
"Bu küçük beldede kocaman işler göreceğini, herkese parmak ısırtacak eserler çıkaracağını zannediyordu."
(Refik Halit Karay)
-
"Ne istersin çocuk, çocuktan? dedi. Daha parmak kadar, kemikleri kırılacak, öyle ince."
(Orhan Kemal)
Kelime Anlamı Kaynağı : Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlüğü
Şunlara da göz atmak isteyebilirsiniz: